Yunan Gazetesi TaNea’nın Atatürk’ün Nutuk’unu Dağıtması

8 1.286

Yeni yazıları kaçırmamak için abone ol

Yunanistan’ın en çok satan gazetesi olduğu söylenen TaNea, dün yani Cumartesi günü Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’unu ek olarak sunmuş. İlginç olan bir Yunan gazetesinin bunu yapması değil, Birçok Türk gazetesi bunu yapamazken bir Yunan gazetesinin bunu yapması.

Atatürk Nutuk TaNeaİster Atatürkçülük deyin ister Kemalizm, Türkiye’de bilinçli ve planlı bir şekilde ortadan kaldırılmak istenen bir düşünce var. Türkçe Olimpiyatları adı altında yapılan çalışmaların bir parçasıydı mesela arka yüzünde Atatürk’ün kaldırıldığı hatıra madeni para bastırmak. Milli Eğitim Bakanlığı’nın birçok kitapta ve derste yavaş yavaş kaldırmaya başladığı Atatürkçülük öğeleri bir başka örnek. Tabii tüm bunlar şahsımın Atatürk’e ve Kemalizm’e bağlığını daha da arttıran gelişmeler. Ancak her şeyi bir kenara bırakalım, insan bu kadar nankör olmamalı!

Birçok örnek var. Atatürk’ü yabancılar bizden daha çok anlamaya ve O’nun düşüncelerini öğrenmeye çalışıyor. Yunan gazetesi TaNea de bunun son örneğini ortaya koymuş. Acaba düşünüyorum, Zaman Gazetesi bunu yapabilir miydi, yapmak ister miydi?!

Son olarak, TaNea tarafından sunulan Nutuk’a dair gazetenin sunum metnine dair bir paragrafı sizinle paylaşayım:

“Kemal, Türkiye’de görülmemiş değişiklikler yaptı, esas hedefi, toplumun milli dayanışma temelinde yeniden yapılanması, din ile siyasi iktidarın tamamen birbirinden ayrılması ve yeni devletin bilinçli olarak Ortadoğu’dan Avrupa’ya yönelmesi idi.”

E-posta bültenine abone ol
E-posta bültenine abone ol
E-posta bültenine abone ol ve aramıza katıl, yeni içerikleri kaçırma!
İstediğin zaman abonelikten çıkabilirsin.
8 Yorum
  1. Kaan Fakılı diyor ki

    Zaten burada problem Atatürkçü düşüncenin bizzat kendisi. Atatürk’ün yaptığı her şeyi bir tabu gibi, bir ayet gibi karşıma koyması beni Atatürk’ten ziyade bu düşünce sisteminden soğutuyor. Atatürk neticede bir beşerdir. Allah’ın kendisine liderlik yeteneği verdiği bir beşer. Bu bağlamda yaptıkları en dibine kadar tartışılır. Bir liderdir. Türk devletinin bir lideridir.

    İnkılaplara kadar yaptıklarında hem silah arkadaşları hem de toplumun her kesimi tarafından benimsenmiş ancak inkılaplar ile yaptıklarına (tabii ki hepsine değil) hem silah arkadaşları hem de toplum tarafından karşı çıkılmıştır. İşte Kemalizm, Atatürkçü düşünce bu karşı çıkmayı da kabul etmez ve bu kesimi sindirmeye çalışır. Problem de tam bu noktadan başlar.

    Atatürkçü düşüncenin izlerini silmeye çalışan kesim(ki bence yok öyle bir kesim) sence neden bunu yapıyor ya da yapmak istiyor?

    Çok şükür ki olaylara geniş bir çerçeveden bakabilme perspektifine sahip insanlardanız.

  2. Onur diyor ki

    Atatürkçü düşüncenin okullar başta olmak üzere yaşamın tüm alanında sunulma şeklinde iyi niyet kapsamında tartışılabilir, katılıyorum. Tabii ki Atatürk de tartışılabilir, yine iyi niyet kapsamında.

    Atatürk ve yakın arkadaşlarına, toplumun çeşitli kesimlerinde bulunan özgürlükçü kişilere halkın çoğu destek çıkmamıştır. Bu başka bir konu. Atatürk’ün inkılapları konusunda temel karşı çıkış din konusunda olmuştur. Menemen Olayı mesela. O dönemde başka konularda karşı çıkışlar da var. Şöyle düşünüyorum, Atatürk gerektiğinde radikal kararlar alıp bunları aynı oranda davranış sergilemekte haklıydı. Sahip olduğu öngörü ve olayları yorumlama özelliği ile bu konuda ne kadar haklı olduğunu yıllar sonra, hemen her olayda görüyoruz. Mesela, en basit olarak Gençliğe Hitabe. Günümüzü işaret eden onlarca işaret ve uyarılarla dolu. Konuyu dağıtmayayım.

    Atatürkçü düşüncenin izlerini silmeye çalışan bir kesim maalesef var. Neden yaptıkları da basit. Laik bir Türkiye Cumhuriyeti istemiyorlar. Sanırım hayır o kesim laikliğe karşı değil diye savunmaya kalkan çıkmaz 🙂

    Çok şükür ki, olaylara geniş bir çerçeveden bakabilme konusunda yalnız değilsin.

  3. Kaan Fakılı diyor ki

    2 seneye yakındır MEB’de kadrolu, 6 ay da ücretli öğretmenlik yaptım dediğin gibi bir şeye hiç rastlamadım gerçekten. Neyse bunlar bakış açısının farklılığı. Bunu konuşmaya gerek yok. Boşa tartışmış oluruz.

    Asıl meseleye gelecek olursak Laik Cumhuriyeti istemeyen kesimin neden istemediği hiçbir zaman sorulmadı maalesef. Onlara hep vatan haini gözüyle bakıldı. Halbuki onlar vatanını seviyordu ama Laikliğe karşıydı. Bunda abes bir şey var mı sence? Yani insan hem Lâik olmayıp hem de vatanını sevemez mi ?

  4. Onur diyor ki

    Olaylara geniş çerçeveden bakıp yerel örnekler vermek olmaz zaten.
    Yazıda söylediğim Türkçe Olimpiyatları gibi örnekler de yerel örnekler değil, yakın zamanda yaşanan şeyler.

    Laikliğin gerekliliği tartışmam bile. Vatan haini gibi davrananları vatan haini olarak görmekten daha doğal bir şey yok zaten. Laikliğe karşı olup vatanı sevmek, vatanı olduğu gibi sevmek değil, idealindeki yeni düzene zemin hazırlayan bu yapıyı sevmek demektir.

  5. Kaan Fakılı diyor ki

    İşte burada kendi çerçevenden bakıp “Laikliği” kendi düşüncene göre yorumlayıp Laiklik karşıtı olanları vatan haini yapıyorsun. Atatürkçü düşüncenin, Kemalizmin yaptığı da bu.

    Şunu hep örnek veririm, Atatürk milli mücadele görevini Vahdettin’den aldığında Bir Osmanlı askeriydi. Cumhuriyet rejimi yoktu ortada. Ve Atatürk milli mücadelede ve inkılapları gerçekleştirmede başarılı olmasaydı işte bugün tarih kitaplarımızda onu bir kahraman olarak değil “vatan haini” olarak okuyor olacaktık. Çünkü o da bir devleti yok sayıp yeni bir devlet kurmuştu.

  6. Onur diyor ki

    Atatürk’ü ve demokrasi çalışmalarını, din ile devlet işlerinin ayrı yürümesine dair çalışmalarını münafıklık olarak gören bir bir zihniyeti benim vatan haini olarak görmem bence gayet normal.

    Atatürk milli mücadele görevini Vahdettin’den almadı. Nutuk’un Vahdettin hakkında söylediklerini hatırlarsak daha iyi anlaşılabilir bu durum. Hatalar yapıp, yolun sonuna gelince de kendini ve yakın çevresini düşünen son Osmanlı yöneticilerini yok sayıp milleti özgürlüğüne kavuşturmaya yönelik, Türk milletini ve Türkiyeyi kendinden üstün tutan bir kişi hiç bu “girişim” bile takdir edilesidir. Başarısız olsaydı da en azından ben ve milyonlarca insan kendisini takdir edecekti. Takdir ederken İngilizce mi, İtalyanca mı, Fransızca mı yoksa Yunanca mı yoksa ifade ederdim bilemem. Belki de soyum Türk olmaz, emperyalist bir ortamdan gelip saati 1 USD’ye çalışan bir babanın oğlu olurum. Kim bilir?!

  7. Kaan Fakılı diyor ki

    Bugün, Mustafa Kemal’e milli mücadele emirini verenin bizzat Vahdettin olduğunu sağır sultan bile duydu da bunu kabullenemeyen bir kısım “Kemalist” tayfa da hâlâ her dönem olduğu gibi bu dönem de aksini iddia etti.

    1. Onur diyor ki

      Cevabı Atatürk bizzat versin:

      Nutuk’tan: “Milleti ve memleketi I. Dünya Savaşı’na sürükleyenler, kendi hayatlarını kurtarma kaygısına düşerek memleketten kaçmışlar. Saltanat ve hilâfet makamında oturan Vahdettin soysuzlaşmış, şahsını ve bir de tahtını koruyabileceğini hayal ettiği alçakça tedbirler araştırmakta. Damat Ferit Paşa’nın başkanlığındaki hükûmet âciz, haysiyetsiz ve korkak. Yalnız padişahın iradesine boyun eğmekte ve onunla birlikte kendilerini koruyabilecekleri herhangi bir duruma razı.”

Bu konuda söyleyecek bir şeylerin olmalı

E-posta adresiniz yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.