Tarama Kategorisi

Günlük

Okudum: Sosyal Medya Sanatı – Guy Kawasaki

Sosyal Medya Sanatı ya da orijinal adıyla da ifade etmem gerekirse The Art of Social Media, Guy Kawasaki tarafından kaleme alınmış ve Peg Fitzpatrick'in de doğrudan ve dolaylı katkıları bulunan bir kitap. Adından da anlaşılacağı üzere sosyal medya ve onu oluşturan popüler mecralara dair içerilerden oluşuyor.

Her Anın Kıymetini Bilin

Her ne kadar dijital dünyada yer almayı ve aktif olmayı sevsem de bazen el etek çekmeyi tercih ediyorum. Doğal bir tercih de diyebiliriz buna. Çünkü hadi biraz uzaklaşayım demiyorum. Uzaklaşıveriyorum. Kimi zaman sizde de oluyordur bu… Hani elindeki uzun ve sivri sopayı kullanarak denizin dibine dalarak balık avlamaya çalışan ilkel insanlar olur ya, ben de onlar gibi son zamanlarla daha da sık dibe dalıyorum. Ancak ben balık tutmak için değil, akıntıyla daha iyi mücadele etmek için dalıyorum. İşte su yüzüne çıktıkça da…

Mutluluk OS ve Detayları

Yine son blog yazımın üzerinden oldukça uzun bir süre geçmiş. Ancak bu kez geçerli sebeplerim var. Geçerli olmasından daha da önemlisi güzel sebepler olmaları. Hem biraz detaylandırayım hem de blogumu takip edenler için neler olup bittiğine dair iki kelam etmek gerek. Edelim öyleyse...

İpucu Yazısı Yazacağım Diye İpin Ucunu Kaçırmak

Son zamanlarda dikkatimi çeken şeylerden biri de ´ipucu´ kapsamında oluşturulan içeriklerin aslında pek de ipucu olmadığı. Daha net ifade etmek gerekirse zaten olması gereken şeyin olmasını söyleyen içeriklerle sıkça karşılaşıyorum. Mesela, arayüz tasarımıyla ilgili bir yazıda ´kullanıcı dostu arayüz tercih edin´ demekten daha saçma ne olabilir?! Tabii ki tasarım kullanıcı dostu olacak. Kullanıcının gıcık olacağı, nefret edeceği bir tasarım ortaya koymayı kim ister?!

Antakya, Limonlu, Erdemli Kapsamında Güzel Bir Hafta

Bu zamana kadar blogumda gerçekleştirdiğim gezilere yer vermedim. Neden yer vermediğime dair hiçbir fikrim de yok açıkçası. Ancak blog yazarlarının bir kısmının henüz blogunu açmadan önce bildiği bir şeyi bazıları da benim gibi sonradan keşfedebiliyor. Blog sadece yazılmak istenenlerin ya da paylaşılmak istenenlerin yer aldığı bir mecra değil, aynı zamanda blog sahibinin hatırlamak istediği, sonradan açıp okumak istediği, uçan sözlerin yerine kalan yazıların tercih edildiği bir yer. Madem ki öyle, son gittiğim yerlere ve…

Beyaz Floresan

Her şeyin sebebi beyaz floresan lambasıydı sanki. En azından ben öyle olduğunu düşünmek istiyordum, öyle olmadığından adım kadar emin olduğum halde. Belki de bu kadar emin olduğumdan olsa gerek hiç de öyle değildi... Şu beyaz lamba değişseydi, kim bilir her birimizin yüzü en azından bir diğerimize hatta belki de diğer hepimize daha hoş görünebilirdi. Keşke her şey bir lambanın değişmesi kadar kolay olsaydı... Ancak biliyorum ki, şu beyaz lambanın altındaki matlaşmış ve umutsuz halimizi bile çok ama çok özleyeceğim.