Gündemi yakından takip edenlerin hatırlayacağı üzere geçtiğimiz günlerde, Oktay Ekşi’nin Hürriyet’in bazı taşra bölgelerde çıkan sayısında yer alan köşe yazısında geçen hakaret cümlelerinin ardından yazar istifa etmişti. Birçok kesimden bu yazının ağır ve o cümlenin de ayıp olduğu dile getirildi, doğrudur da. Aynı durum SamanyoluHaber.com’da yer alan ve daha sonra değiştirilen bir yazıda hatta daha da terbiyesiz bir şekilde bazı ifadeler yer alıyor.
Hanefi Avcı’nın yazdığı “Haliç’te Yaşayan Masonlar” isimli kitabından oldukça rahatsız olan ve rahatsız olduğunu her fırsatta, her şekilde göstermek isteyen “yandan medyanın tarafsız yazarları (!)” eminim jüriden yüksek puanları toplamışlardır. Özellikle de bazıları artistik hareketlerde tam puan almış olmalılar ki kanallarda boy gösterip, o programları takip ederken acaba bu tartışma programı mı insan belgeseli mi diye düşünmezdik!
Sözü fazla uzatmadan, Hanefi Avcı’nın kitabıyla ilgili SamanyoluHaber.com’da yer alan bir yazıya dikkatinizi çekmek istiyorum. Buradaki bağlantıdan da ulaşabileceğiniz yazının sahibi Önder Aytaç. Kendisi Hanefi Avcı’nın kitabıyle ilgili değerlendirmelerini “yandaş medyanın tarafsız yazarları(!)” formatında değerlendirirken ipin ucunu kaçırıyor ve Oktay Ekşi’nin tepki çeken ifadelerini adeta solluyor. Fakat yazıya baktığınızda aşağıda tam olarak vereceğim ifadeleri görmeniz zor. Zira yazı daha sonra düzenlenmiş ve sizlere sunacağım paragraf yazıdan çıkarılmış.
İşte Önder Aytaç tarafından yazılan ve daha sonra da yayından kaldırılan paragraf:
“Yukarıda söylediklerimize Hanefi Avcı’nın kitabından alıntılamalar / örneklemeler yaparak yola devam edecek olursak; Avcı, tam da HSYK tartışmalarının sürdüğü ve hâkim savcıların atamalarının yapılamadığı, Hükümet ile HSYK’nın gerilim yaşadığı günlerde yayınladığı kitabında; son 8-10 senede atanan tüm özel yetkili mahkeme hakim ve savcılarının emsalleri ile değiştirilmesi gerektiğini sayfa 300 de söylemektedir. İsterseniz buradan yakın!… Ben demedim mi size Hanefi Avcı’nın (ç)enesi ve para(digma)ları söz konusu diye. Adam her haliyle; ‘…küçük dağları ben yarattım, büyükleri amcaoğlu…’ diyor. Ama kabahat sende değil ben de ve benim gibi olanlarda. Çünkü senin g….tünü biz kaldırdık. Ama kalkan g….ünü indirmek de benim boynumun borcudur Hanefi Avcı… Ve sen kimsin ya!.. Böylesi saygısızca bütün adli sistemi karalamaya çalışıyorsun…”
Yazının hala ilk şekliyle Google’ın ara belleğinde yer alıyor olması, bizim de yazının orijinaline ulaşmamızı sağlıyor. http://kisaurl.com/?BSU kısaltma adresini tıkladığınızda alt kısımlarda göreceğiniz üzere orijinal yazıda olmayan fakat bir hayli edepli(!) bir paragraf bulunuyor.
Oktay Ekşi’ye şerefsiz diyecek kadar ağzını bozan ve zaten popülerliği ne kadar sevdiği bazı sosyal ağ sitelerinde de yer bulan Osman Rasim Kütahyalı, o zamanlar neredeydi acaba? Bazı tartışma programlarını izlerken kendisi ile ilgili homoseksüel olduğu iddialarının dikkatimi çektiği Osman Bey, iki çift “laf” da Önder Aytaç için ederse seviniriz, zira kendisinin yorumları benim için “çok ama çok önemli(!)”
AKP tarafından da Oktay Ekşi ile ilgili söylenenleri biliyoruz lakin Önder Aytaç ile ilgili tek bir cümle duymadım! Yoksa bu ülkede sadece “yandaş medyanın tarafsız yazarları” mı küfredebiliyor?
Kanımca yandaş medyanın hataları, yanlışları abartırsak hainlikleri vs Sayın Oktay Ekşinin yazdığı yazının doğruluğunu göstermez. Yazılan yazının sadece taşra baskısında yer alması ise Sayın yazarın art niyetini ve bile bile bu hatayı yaptığını gösterir. Olayın bize bakan yönü ise o bunu yapıyor şu şunu söylüyor gibisinden lafı gevelemek yerine kim yanlış yapmışsa kim olduguna bakmadan gereken tepkiyi vermektir. Yani somut olayımız açısından hem Ekşi’ye hem Önder Aytaç’a gereken tepkiyi göstermektir.