Üniversite Harçlarının Kaldırılması Üzerine

Malum, dünün ve bugünün en önemli konularından biri öğrenci harçları ve birinci öğretim harçlarının kaldırılması ve ikinci öğretim harçlarının kaldırılmamasıydı. Doğruluğu sorgulanmayacak bu adımı tebrik ederken, bazı garipliklere değinmeden geçmek de mümkün değil.

Özellikle geçen sene yoğunlaşan öğrenci eylemlerinin ilk maddesinde üniversite harçları konusu yatıyordu. Bu yönde birçok eylem gerçekleştirildi ve bu eylemler bazı haber kanallarında düşünce özgürlüğüne bir örnek olması gerekirken kolluk kuvvetlerinin eylem yapan gençlere uyguladıkları fiillerle örnek oldu. Yüzlerce öğrenci polislerin kontrolsüz güç kullanması sonucunda yaralandı ve onlarca öğrenci de mahkûm edilip cezaevlerine gönderildi. Neden, üniversite harçlarını protesto ettikleri için. Dün ne oldu, 1. öğretim harçları kaldırıldı. Evet, o öğrenciler harçların kaldırılması gerektiğini söyledikleri için değil, eylemi yanlış şekilde yaptıkları için ceza aldılar denilebilir. Ancak toplumun genelinde tanık olduğumuz ve kimi zaman manevi değerlerin de araç olarak kullanıldığı birçok iğrenç suçun işlendiği ve faillerinin gerekli cezayı almadığı bir ortamda bu masume olayların cezası hapis mi olmalıydı?!

Hatta bazı üniversite yönetimleri bizzat kendi yaptırımlarını uygulamayı bile geçtiler. 3 Ekim 2011 günü Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde okuyan 51 öğrenci harçları protesto ettikleri için 15 gün okuldan uzaklaştırma cezası aldı. Öğrencilerin bir kısmının mahkemeye başvurmaları ile mahkeme kararı bozdu. Mahkeme, konuyu “kamu düzeninin bozulup bozulmaması ve düşünce özgürlüğü” çerçevesinde değerlendirdi. Şimdi denebilir ki, efendim mahkeme birinde böyle karar verirken iyi de hapis cezası verilince mi kötü. Ben de diyebilirim ki, Deniz Feneri, Hizbullah ve Habur konularının olduğu ülkede bu da normaldir. İkinci söyleyeceğim de şu olacaktır ki, sözüm ona bozulan kamu düzenini korumaya çalışan sorumlular, kamu düzenine tecavüz edercesine kendi amaçları doğrultusunda yasalara aykırı eylemlerde bulunurken neredeler?!

Konunun bir de ikinci öğretim boyutu var tabii. Biri yer biri bakar sözü bu kez, “o ödemiyorsa ben niye ödüyorum” şeklinde dile gelmeye başladı. Ancak şöyle güzel bir tespitim var, 1. öğretime gidip harç parası ödemeyeceği halde 2. öğretimlerin de harç ödememesini hemen her yerde savunan kişiler var. Keşke toplumun her kesiminde böyle örnekler olsa. İkinci öğretim harçlarının kalkmaması üzerine mahkemeye başvuruda bulunan öğrenciler olduğu belirtiliyor. Çıkacak kararı şimdiden merak ediyorum.

Üniversite harçlarının kaldırılması gibi önemli bir konuda atılan bu adımı tebrik ettiğimi belirterek bitireyim yazıyı. Belki de son 10 – 15 yılda eğitim alanında yapılan en iyi düzenleme. Ah bir de sınav sistemi, şaibeli sınavlar, öğretmen atamaları, plansız üniversite ve bölüm açma ve eğitimde Atatürk’ten uzaklaşma politikası gibi konularda da iyi niyetli, toplum adına olumlu adımlar atılabilseydi…