Pazarlamacı aday, satılık seçmen

0 852

Yeni yazıları kaçırmamak için abone ol

Partiler seçim havasına yavaş yavaş girmeye başladılar. Nereden anlıyoruz? Tabii ki bir anda hizmet aşkıyla yanmaya başlamalarından. Biz Türkler günlük yaşamımızda da alışık değilizdir bize iyilik yapılmasına. Karşımızdaki çıkarsız bir iyilik yapacak olsa bile içimize kurt düşer. Gel gör ki kızamazsın kendine de neden bu kadar kötü niyetliyim diye. Çünkü öyle öğrenmişsindir büyüklerinden!

Haberler de haliyle seçim dönemine girdi. Haberler de artık mahalle kavgalarını, laf sokmaları, promosyonları, “aaa n’oldu bu adama da böyle diyor”ları daha çok görür olduk. Artık kendimi haber izlerken iyice salak gibi hissediyorum. İnsanın gözünün içine baka baka yalan nasıl söylenir öğrenmek isteyen varsa buyursun akşam haberlerini izlesin. Devlet adamları(!) neler diyorlar baksınlar.

Son günlerin popüler konusu, Tunceli’deki beyaz eşya yardımı. Görüntüleri görünce biraz kaba olacak ama “oha!” dedim. Sevgili yöneticiler, araçlar zarar görmesin diye yolları bir güzel açmışlar. Sonra o kamyonlar aheste aheste yüklerini getirip,  spor salonuna bırakıvermişler yüklerini. Ya hu ne oluyor burada diye sorunca da bakalım ne demişler?

Tunceli Valisi Mustafa Yaman: “Sosyal devlet olmanın temelinde, her vatandaşa insan onuruna yaraşan asgari bir yaşam düzeyi ve ortamı sağlama hedefi vardır. Bu anlayışla uygulamaya koyduğumuz ‘Her Eve Beyaz Eşya’ projesi kapsamında, il ve ilçelerimizde ikamet eden yoksul vatandaşa yardım edip, onlara asgari bir yaşam düzeyi sağlamayı amaçlıyoruz”

Doğrudur Sayın Valim. Eylül 2007’den beri valiliğini yaptığınız Tunceli halkının yaşama onurunu kurtarmak için neden 17 ay beklediniz? Ödenek mi yoktu? Zaten nüfus oranına göre en az ödenek alması gerekirken, beyaz eşyaların en çok dağıtılacağı Nizamiye’nin Kılıçdaroğlu ve Kamer Genç’in memleketleri olmasının bir ilgili olmasa gerek bunların! Allah ömür verir de görürsek ve AKP de yönetimde etkin konumda olursa bu “projeniz” sayesinde Adalet Bakanlığı’na göz kırpa bilirsiniz 😉 Sonra da sohbet ortamında “ağabey hukuk müşaviriydim, sonra sağ olsunlar Tunceli’ye vali oldum. Bir kampanya yapmışım (pardon, bir projem vardı) öyle tuttu ki kendimi burada buldum” şeklinde hikayenizi anlatırsınız. Biz de o zaman hatırlarız. Zira oyunumuzu da vermişizdir size, oyumuzu yani kendimizi neye karşı sattığımızı da!

Atatürk’ün kurduğu CHP, Deniz Baykal sayesinde maalesef kötü bir noktaya geldi. Artık CHP siyasetten umudu kesmeli diyeceğim ama biliyorum o yapılanlar da unutulacak. Malum “türban açılımı” CHP’nin kendi ipini çektiği andı kanımca. Bir partinin görüş değiştirmesi sancılı bir dönemi gerektirir. Ancak o partinin en büyük ismi sizseniz sorun olmaz bu. Ancak Atatürk’ün kurduğu bir partinin karakter sorunları yaşaması sindirilecek gibi değil. Türban açılımında, iddiaya göre verilen sözlerin tutulmaması sebebiyle CHP ile yollarını ayıran Emin Atmaca, müritlerini de beraberinde götürünce güzel bir kazık atmış oldu. Eee futbolcu seçer gibi siyasi arkadaş  seçerseniz böyle olur.

CHP şimdi de Kur’an kurslarına el attı. Seçim süreci biraz daha uzun olsaydı belki de Feytullah Gülen’in cemaatleşmede rakibi bile olabilirdi. Tüh, yazık oldu! Onlarca tarikat var. Bir de Denizciler olsun n’olcak ki?!

İşte birçok kişinin haberlerde dinlediği, Deniz Baykal’ın son derece doğru ve zamansız sözler: “Bence bu, doğru bir projedir. Kur’an-ı Kerim dinimizin özüdür ve din adına yapılan yanlışlıklara karşı, hurafelere karşı mücadele etmek isteyenlerin temel dayanağı Kur’an-ı Kerim’dir. Müslüman ailelerin çocuklarına Kur’an-ı Kerim’i doğru bir şekilde aktarma fırsatının onlara tanınması çok yerinde olur, diye düşünüyorum”.

Bu açılma sevdası yüzünden CHP bir gün çat diye kapanacak! Hem de “laikliğe karşı odak nokta” olmaktan.

Son promosyon da Isparta’da gerçekleşiyor. Isparta Valisi Ali Haydar Öner: Her mahallede bir yoksul ailenin doğalgaz tesisat bedelinin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından karşılanması, ayrıca şehit ve gazi ailelerimize minnet borcumuzun bir ifadesi olarak Şehit ve Gazi Aileleri Dernek yönetiminin belirleyeceği ekonomik durumu kötü olan 10 aileye de doğalgaz tesis bedelinin vakfımızca karşılanması için çalışma başlattık. Sıkıntı içinde olan ailelere kömür vermek yerine ailelerin doğalgaz ihtiyacını karşılamayı planlıyoruz.”

Tunceli’de olduğu gibi Isparta’da da kampanyaların maddi kaynağı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı. Sayın Vali Öner de kafasına yeni elma düşenlerden. Madem hava kirliliğine bu kadar karşıydınız geçen seçimde neden o kadar kömür dağıttınız? Sanırım “ya birader, kömür olayı çok klasik oldu artık. Halk yeni şeyler istiyor” mu dediniz yoksa?

MHP de pek suskun bu günlerde. Belli mi olur, bakarsınız en sükse yapan promosyon onlardan gelir 🙂

Her haberde yalan dinliyoruz artık. Ne acı ki seçimlerden sonra yönetimlere yine bu adamlar gelecek: Satılık seçmenin pazarlamacı başkanları!

Son olarak hiçbir siyasi oluşumdan yana olmadığımı da belirteyim de n’olur n’olmaz. Tabii ki düşüncelerim var ama bir parti ile bağdaşmıyor. Hür iradenizle oy vermeniz ümidiyle.

E-posta bültenine abone ol
E-posta bültenine abone ol
E-posta bültenine abone ol ve aramıza katıl, yeni içerikleri kaçırma!
İstediğin zaman abonelikten çıkabilirsin.
Bu konuda söyleyecek bir şeylerin olmalı

E-posta adresiniz yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.