Yine son blog yazımın üzerinden oldukça uzun bir süre geçmiş. Ancak bu kez geçerli sebeplerim var. Geçerli olmasından daha da önemlisi güzel sebepler olmaları. Hem biraz detaylandırayım hem de blogumu takip edenler için neler olup bittiğine dair iki kelam etmek gerek. Edelim öyleyse…
Evlendim!
Ne zaman evlendim ifadesini kullansam hâlâ şaka gibi geliyor. Sims oynayan varsa arkadaşlarına oyunu anlatırken işte evlendim, çocuğum oldu falan der ya, bana da henüz öyle geliyor. O kadar ki bazen eşimi birine takdim ederken dilim sürçüyor ve nişanlım deyiveriyorum. 🙂
mutlulukOS 1.0
Evlenişimizin ve düğünümüzün tarifini kısaca yapmak gerektiğinde mutlulukOS şeklinde ifade ediyoruz. Tabii ki teknoloji ile arasında birazcık da olsa mesafesi olanlar için ¨o da ne ki?¨sorusunu beraberinde getirebiliyor bu ifade. Kısaca açıklamak gerekirse OS ifadesi ¨Operating System¨ yani ¨İşletim Sistemi¨ şeklinde bir kısaltma. O ve S harflerinin bir araya gelmesi aynı zamanda eşimle isimlerimizin de ilk harflerinin bir araya gelmesi demek. Evlilik de bir işletim sistemi değil mi? Evet, hem de bana göre en güzel ve en zor işletim sistemi. Biz de bir araya gelerek oluşturduğumuz bu işletim sisteminin adını ¨mutluluk¨ koyduk. Gelin arabasına da ¨MutlulukOS Yükleniyor¨ yazdırmayı da ihmal etmedim tabii. 🙂
Bir de internet sitesi hazırlamıştım: OnurileSibelevleniyor.com
Çocuğuma kavuştum
Telaş edilecek bir şey yok. Yani akla gelen ilk şekilde ya da o türde bir çocuğum yok. En azından henüz. Ama yakından takip edenlerin bileceği üzere Sibel ile bir papağanımız var. Adı da Şaşkın. Kendisi Sibel’in yanında, Antakya’da yaşıyordu. Şimdi o da bizimle. Evin en güzel köşesi de onun oldu. Boydan boya cam panelden oluşan sürgülü balkon kapısının hem önünde ve güzel bir yeşillik manzarasıyla biraz da deniz manzarasına bakarak gününü gün ediyor. Mutlu olduğunu her halinden anlıyoruz. Bu satırları yazarken de ¨Onurrr¨ demeye çalışıyordu. Merhaba, nasılsın, iyi misin, n’oldu, Sibel, günaydın, Şaşkın, tamam tamam, tamam ya, tamam be ya, hadi, ha ha ha ha, kim o söylediği ifadeler. Bazen bunlar öyle güzel arka arkaya geliyor ki adeta karşınızda bir insan varmış gibi hissediyorsunuz.
Yeni bir ev
Sevdiğin insanla aynı çatı altında yepyeni bir yaşam kurmanın sanırım en somut göstergesidir ev. Hatta birçok ad aktarmasına da ¨ev sahipliği¨ yapar bu kelime ile birlikte söylenenler. Evde huzur var demek gibi mesela.
İnsanın hayallerindeki gibi bir evde yaşaması yıllar alabilir, fakat sevdiği insanla mutlu bir evde yaşaması da hayal gibi, rüya gibi gelir.
İstediğimiz gibi bir evde yaşamanın yanı sıra özellikle arzuladığımız bazı şeylerin de evde oluşması oldukça hoş bir duygu. Aynı zamanda insanın yaşama dair odaklanmalarını da artırıyor ki insan bunun sürmesi ve daha da güzelleşmesi için çaba göstermekten ayrı bir haz alıyor.
Yeni bir akıllı telefon
Yaklaşık bir buçuk yıl kullandığım telefonum düğünden tam bir gün önce yani her şey son derece yoğunken kapanıverdi ve bir daha da açılmadı. Sanıyorum telefonların da hisleri var. 🙂 Zira çok uzun süredir kullandığım telefon ben yeni bir telefon sipariş verdikten sadece birkaç saat sonra adeta öldü. Alışveriş yaparken fiyat performans açısından en iyi seçimi yapmaya çalışırım. Bu kez de öyle oldu ve Xiaomi mi4 aldım. Hem tasarımı hem de donanımı harika, tavsiye ederim. Bir de Android 6.0 güncellemesi alırsa tadından yenmez.
Alışveriş yapmaktan bıkmak
Efendim düğün demek, evlenmek demek alışveriş demek. Hem de öyle böyle değil, dibine kadar alışveriş. Yani bankamatik pos cihazından geçmekten alev alır yanar neredeyse. Evlendikten sonra da bitmeyen alışveriş sonucunda insan maddi açıdan değilse bile seçenekler arasında kalmaktan ve acaba doğru seçimi mi yaptım sorusuyla başa çıkmaktan yoruluyor. Kimi mağazalarda sadece birkaç seçenek olmasından mutluluk duyduğumu bile hatırlıyorum.
Ve daha birçok şey… Halihazırda çok uzun bir yazı oldu bu. Gelecek yazılarda görüşmek üzere.