İstanbul’a Bir Uğradım
Yaklaşık 1 yıl aradan sonra İstanbul’a yolum düştü ya da yolumu düşürdüm 🙂
Adaşlıktan dolayı ayrı bir sevgi beslediğim OnurAir ile 4 Mart akşamüstü İstanbul’a doğru yol aldım. Adnan Menderes Havaalanı‘na gitmek için yine OnurAir’ın Kuşadası’ndan kalkan ücretsiz servisini kullandım. Söylemeliyim ki bu servis ciddi bir avantaj. Tebrikler. Bu uçuş için AirBus A-320 tipi artık eski diyebileceğimiz bir modelin koltuk aralıkları normalden çok daha dardı, sevmedim 🙂
İstanbul Atatürk Havalimanı’na indim ve sonraki saat başı kalkacak Havaş servisini beklemeye başladım. Asıl yolculuk şimdi başlıyordu zira Yeşilköy’den Kozyatağı’na oradan da Maltepe’ye geçecektim. Kozyatağı’nda Fatih Günaydın karşıladı. Bilen bilir, aramız iyidir; bilmeyen de bilsin gari 😉 Kendisi ve güzel ailesi sağ olsun…
Ertesi gün Eylem Ablam (kuzenim) ve teyzemi görmek için Mecidiyeköy’e geçtim. Tabii bundan 1 yıl önce aileye katılan Kayra’yı da görmek güzel olacaktı, öyle de oldu. En az 6 yıldır görmediğim teyzemi ve az önceki rakamdan en az 2 kat daha fazla süredir denk gelip görüşemediğimiz Eylem Ablamı görmek iyi geldi. Günde ortalama 2 – 3 saat uyumayla Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeye hazırlanan yakışıklı Kayra da pek sevimli çocuk ya hu 🙂 Maşalllaaahhhh bir kere daha.
Cumartesi sabahı, daha önce planladığımız üzere SosyalMedya.CO ekibi olarak toplanabildiğimiz kadar toplanmaya karar vermiştik. Maltepe’den kalkıp Cihangir’de 9’daki kahvaltıya zamanında gelme başarısını gösterdim ya bunu da belirtmeliyim sanırım 🙂 Editör arkadaşlarımızın kimisi hasta kimileri de uzaklardaydı. Keşke herkesin gelebilme durumu olsaydı. SosyalMedya.CO gibi birbirini fiziksel olarak tanımadan birlikte hareket eden ekibiyle yayına başlamasının ardından ilk 3 ayda adından bu kadar söz ettiren kaç tane site var gösterin bana 🙂 Yok! Buna da kocaman bir maşallllaahhh. Allah şer klavyelerden ve kodlardan korusun 🙂
Fatih Güner, ekibin şefi ve birçok güzelliğin pusulası. İstanbul’da yaşayıp ve bu sektörün içinde olup da olağan beklentilerin aksine bu kadar düzgün insan çok az çıkar. Ekibin liderinden de tahmin edileceği üzere editör arkadaşların herkesi pırlanta gibi insanlar: Deniz Şenyuva (önce bayanlar), Bahadır Atasoy, Kenan Bölükbaşı ve Batuhan Apaydın. Güzel bir kahvaltının ardından başka bir mekâna gidip sohbetimizi ve keyfimizi sürdürdük.
Sonraki günümü sadece bir kişiye ayırdım ve bu arkadaşım sayesinde değerli biriyle tanıştım. Hayatta yapmayı istediğim en önemli hedefler arasında yer alan roman yazmakla ilgili ciddi bir girişimim olursa aklıma gelecek ilk kişidir kendisi (yeni tanıştığım kişi). Gerçekten güzel bir başka gündü.
Aynı günün akşamında Eylem Ablamın ve Serdar Ağabey’in (enişte) yanına geçtim. Karaman Ailesi’ne de kocaman bir maşallah gelsin 😉 Sağ olsunlar.
Ve son gün… 4 günlük İstanbul uğramasının son gününde öğleye doğru, Balmumcu’daki SosyalMedya.CO ofisine gittim. Detaylara giremeden söyleyebilirim ki başta manzarası olmak üzere harikulade bir yer. Ziyaretimin öğleye denk gelmesiyle yemekte Fatih Güner’e iki sosyal ağ projemden bahsettim. Hayırlısı dedik 😉
Birkaç saat sonra Taksim’den kalkan ve Sahil Yolu’nu kullanarak Atatürk Havaalanı’na giden 96t kodlu otobüsü kullandım. Kesinlikle tavsiye ederim, zaten yabancılar çoktan kapmış olayı 🙂
OnurAir’ın AirBus A-321 model uçağıyla İzmir’e ve oradan da Kuşadası’na gelip Söke’ye geçtim. Bu ziyaretimde nazımı çeken, rahatsız ettiğim herkese yeniden teşekkür ederim 😉 Öpüldünüz…
rahatsızlık ne demek onur kardeşim her zaman kapımız açık sana gene beklerim inşallah ama bu sefer bu kadar kısa olmasın lütfen :))))
sadece bir kişiye ayırdın bu kadarcık mııı söyleyeceklerin???????:(( istanbul da mutluydu seni gördüğüne:)