Dişi ve Erkek Sembolleri
Biz onları çeşitli yerlerden tanımış olabiliriz. Kadın özgürlüğünden, sağlık konularından ya da cinsel konulardan… Bu semboller pek çok alanda karşımıza çıkabilirler ancak ana çıkış yerleri Ortaçağ, Roma mitolojisidir.
Ortaçağ’da yaşamlarını sürdürmüş olan astrologlar yaptıkları araştırmalarla ilgili notlar tutarken, gezegenleri bazı sembollerle kaydediyorlardı. Mesela Mars’ı günümüzün erkek sembolü, Venüs’ü de günümüzün dişi sembolü ile belirtiyorlardı. Aynı zamanda Romalıların savaş tanrısı Mars ve aşk tanrıçası da Venüs’tü. Bu sebeple zaman içinde erkek ve dişi sembolleri ile bir çağrışım ve ilişkilendirme söz konusu oldu.
Her ne kadar bu sembollerin kesin çıkış noktaları belli olmasa da, bazılarına göre dişi ve erkek cinsel organlarının birer taklididir. Bu noktada erkek sembolü bir adım öne çıkar ve dişi sembolüne göre daha çok benzerlik taşır. Dişi sembolü, saplı aynaya benzediği için bazen “Venüs’ün aynası” diye de anılır. Zira kadının aynada kendine uzun süre bakması ve aynayı çok kullanmasının bu duruma etkisi göz ardı edilemez.
Kimi araştırmacılara göre ise durum biraz daha farklıdır. Latince kökenli bir kelime olan “phosphoros”un anlamı “ışığı getiren” ya da “sabahyıldızı” demektir ve Bu kelime Venüs’ün de diğer adıdır. Bu araştırmacılar sembolün, kelimenin Yunanca’daki karşılığını belirten “fi” harfinin ilkel bir versiyonu olduğuna inanırlar. Bu sembol zamanla değişmiş ve astrologların da kullanımların yer verdikleri sembollerden biri olarak günümüze kadar gelmiştir.
Günümüzde, modern astronomide hala aynı işaretler aynı gezegenleri tanımlamak için kullanılır. Metalurji biliminde de demir erkek sembolü, bakır da dişi sembolü ile belirtilir.
Cinsiyeti belirten semboller, çeşitli kültürlerde farklı şekiller yer alır. Örneğin, Çinlilerin “yin-yang”ı erkek ve dişi enerjisi; Hintlilerin “mithuna”sı birbiriyle çevrilmiş çiftin içindeki ikililiği temsil etmektedir.