Bir Berber Bir Editöre Gel Sana Bir İpucu Vereyim Demiş

Teknoloji editörlüğü beraberinde algı kaymasına da neden olabiliyor. Mesela giriş seviyesindeki cep telefonlarından ziyade yeni çıkan ya da çıkacak olan ürünleri mercek altına alıyorsunuz ve onları takip ediyorsunuz ister istemez. Hatta sektör ve ziyaretçileri dolaylı olarak sizi bu yöne doğru itiyor bile diyebilirim. Ancak bugün gittiğim kuaförden işittiklerim bu algımı derinden etkiledi.

Dün akşam, iş çıkışı, eve varmadan evvel saçlarımı kestirmek üzere erkek kuaförüne uğramak istedim. Genellikle Söke’deki kuaförüme gittiğimden ve şu anki eve taşındığımdan bu yana yakın çevrede pek kuaför görmediğimden bir kuaför keşfedeyim dedim. Akıllı telefonumdan eve en yakın kuaförü görmek ümidiyle Google Haritalar ve Yandex Harita uygulamalarını sırayla açtım. Sürpriz olmayan bir şekilde Google Harita bu ince aramada bana yardımcı olamadı. Yandex Harita yardımcı olmasa daha iyiydi. Zira haritada gösterdiği yerde 3 katlı bahçeli bir ev vardı. 🙂 Yandex Harita beni daha önce de yanıltmıştı; güvenim iyice azaldı.

Geçen gün bir e-posta hesabı açayım dedim. 3 kere uğraştım, yapamadım!

Yoluma çıkan ilk berbere girdim. O klasik berber ve yeni müşteri arasındaki konuşmalar da tabii ki kısa sürede başladı. “Çalışıyor musun?”, “ne iş yapıyorsun?”, “hmm, benim bilgisayarla pek aram yok…” Bunlar benim için tanıdık cümleler. En azından editörlük işini anlatmaya gerek kalmamak sevindirici oldu. Konu dallandı budaklandı, berber bey “geçen gün bir e-posta hesabı açayım dedim. 3 kere uğraştım, yapamadım. Bilen bir arkadaşa dedim de o bana açıverdi.” demesin mi! Saniyeler geçmeden kendi kendime dedim ki, benim için en fazla 1 dakika sürecek bir şey bir insanın nasıl 3 gece uğraşmasına sebep olur?!

Aslında zihnimde çakan bu şimşek, gözden kaçırdığım ve bir editör olarak; alanımla ilgili benden yararlı içerikler, yazılar bekleyen insanların temel ve basit ihtiyaçlarını karşılayacak çözümler sunması gereken biri olarak görmem gerektiğini hatırlattı. Hem de kolay kolay unutamayacağım şekilde. Eminim ki buna benzer durumlar, gözden kaçan yüzlerce nokta diğer sektörlerde de vardır.

Tablet bilgisayar beklerken çamaşır tableti geldi!

Bu arada, berber beyin bir arkadaşını bir numara aramış. Size 49 TL’ye tablet göndereceğiz, ister misiniz demişler. O da fırsatı kaçırmamak için peki demiş. Tablet gelmiş gelmesine de; herkes tablet bilgisayar beklerken çamaşır tableti gelmiş. 🙂 Televizyondaki ve telefondaki satışlara karşı düşüncemi ve naçizane tecrübelerimi de ilettiğim sıralarda işim de bitmişti.

Çıkmadan önce, berber beyin antivirüs önerisine Avast cevabını verip, nasıl indirebileceğini ve diğer temel güvenlik konularını oturup bir deftere yazdım. Böyle bir soru olursa siz de Avast deyin bence. Zira ücretsiz ve kendini güncelleyen; kullanıcı arayüzü başarılı bir yazılımdır kendisi.

Son olarak da kartımı verdim ve olası bir sorunda arayabileceğini söyledim. Çünkü anladım ki, bana soracağı ve benim açımdan olası ufacık bir sorun ya da çözüm onun belki de yüzlerce lira kaybetmesine engel olacak, istediği gibi ürün elde edecek, teknolojiye sırt çevirmeyecek.

Saçımı da çok güzel kesti. 🙂